Aşağıdaki satırlar okumaktan büyük keyif aldığım “SONSUZLUĞUN KIYILARI” adlı kitaptan alınmıştır (Yazar: Adrian Berry, TÜBİTAK). İçeriği karşılıklı bir mektuplaşmadan ibaret.
Olay dünyanın en ünlü teknik üniversitesi olan MİT’den fizikçi Alan Guth’un popüler bilim dergisi Science’da yayımlanan “Artık bodrumda bir evren yaratma projesini ciddi ciddi tartışmamızı sağlayacak gereçlere sahibiz.” sözleriyle başlamış.
Çoğu kimse için uzay sadece boş bir hiçlik. Ama fizikçiler için alt-alt-alt-mikroskobik düzeyde bu ifade doğruluğunu yitiriyor. Uzay boşluğunda bir milimetrenin trilyonda birinin yüz milyonda birini (Planck Sabiti ölçeğinde) inceleyebilseydik kaynayan bir kazan bulacaktık. Cisimlerin, içlerinden geçmişe ya da geleceğe kayıp gittiği, birbirine bağlı “solucan delikleriyle” dolu olacaktı. Guth ve meslektaşlarının birçoğu için bu “solucan delikleri” diğer evrenlere, hiç de mikroskobik olmayabilecek alanlara açılan kapılar. Çok küçük bir aynadan geçen Alice’nin yaptığı gibi kendini minicik hale getiren birisi, kendini boyutları ışık yılıyla ölçülen, genişleyen bir yerde bulabilir. Profesörün sürekli yeni evrenlerin oluştuğu, hatta insanın bodrumundaki boşlukta bile oluşmakta olabileceği sonucuna böyle cesaret ve ciddiyetle varmasının nedeni de bu.
Science’nin ertesi sayısında New York City Üniversitesi, Hunter College’den psikolog Howard Topoff’un bu yazıya verdiği cevap şöyle:
“Artık bodrumda bir evren yaratmak için gerekli olan matematiksel gereçlerin mevcut olduğumu öğrenmek benim için çok ilginç oldu. Hunter College’nin bodrumunda boş bir oda bulmayı başardım ve benimle birlikte Çarşamba öğleden sonraları toplantı saatlerinde yeni bir evren yaratmaları için pek çok meslektaşımı ikna ettim.
Ama çok sayıda kuramsal sonuçla karşılaştık: Hunter College’de yer sorunu var. Yeni yaratılan evrenin katlanarak genişlemesi beklendiğine göre, galaksiler arası uzay boşluğunu bulma sorunu ilk önce yönetimle tartışılmalı.
Yeni evrenin dekanı kim olacak, bu evrende nakit para mı kullanılacak yoksa borçla mı idare edilecek? Ya bu evrende yaşam ortaya çıkarsa? Hunter College sendikalaşmıştır. Kimyasal yapısı ne olursa olsun yeni bir yaşam formuna iş vermemek yasal açıdan bizi çok zor durumda bırakacaktır.
Ya evren aşırı patlayıcı olan karşı maddeden oluşmuşsa? Bodrumdaki evren patlayıp altı katı birden çökerterek psikoloji bölümünü yerle bir ederse bizim açımızdan büyük talihsizlik olur. Yeterli sayıda yayın yapamadığımız için kapatılma korkusuyla yaşamak çok sıkıntı verici olmaz mı?
Bu nedenle bodrumda yeni bir evren yaratmaya girişmenin şimdilik çok tehlikeli olduğu sonucuna vardık. Mümkünse bodrum yerine çatı katını tavsiye ediyoruz.”
Sevgiler ve selamlar!
Ali Yalçın GÖK
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder