24 Kasım 2007 Cumartesi

FRANSIZ TEĞMENİN KADINI






FRANSIZ TEĞMENİN KADINI

“Dikip batıya gözlerini
Denizde bir noktaya
Sert olsun olmasın rüzgâr
Hep dururdu orada
Büyülenmiş gibi;
Sadece oraya
Mıhlanırdı gözleri
Başka yerde yoktu asla
O noktanın sihri.”
(Hardy, ”bilmece”)

Sarah gözlerini denize dikmiştir. Roman böyle başlar. Herkes onun Fransız Teğmeni beklediğini sanıyordur. Belki başlangıçta kendisi de Fransız Teğmeni bekliyordur.

John Fowles Fransız Teğmenin Kadını isimli romanında tutuculukla ün yapmış olan Viktorya döneminde yaşanan aykırı bir aşk öyküsünü anlatmıştır.

Romanla ilgili yazılan yorumlar; romandaki gizem, Charles’ın Sarah’ı bulacağına olan inancı ve iki kahraman (Charles ve Sarah) arasındaki gerilim üzerinde yoğunlaşmaktadır.

Yazar karakter ve olayları anlatırken ruhsal çözümlemelerden de yararlanmıştır.

Sarah Woodruff bulunduğu kasabada Fransız Teğmenin Kadını olarak bilinmekte ve bu isimle tanınmaktadır.

Sarah içinde yer aldığı sosyal sınıfa göre iyi bir eğitim alıp mürebbiye olmuştur. Sarah’ı kendi sosyal sınıfından zorla çıkaran babası, bir üst sınıfa itme gücünden yoksundur. Sarah içinden çıktığı sınıfın erkekleri için evlenilemeyecek kadar seçkin görünür olmuş, içine girmeye niyetlendiği sınıfın erkekleri içinse çok basit kalmıştır.

Sarah mutlu bir ailenin yanında mürebbiye olarak çalışmaktadır. Aile Sarah’a çok iyi davranmaktadır. Ama daha sonra Sarah bu mutlu manzarayı her gün izlemeye dayanamadığını söyler. Hatta “orada kalsaydım intihar edebilirdim” der. Sarah’ın böyle hissetmesi ilginç bir durum oluşturuyor.

Sarah Bayan Poltney’in yanında çalışmaktadır. Bayan Poltney yanında çalışanlara karşı son derece despotça davranan, huysuz bir ihtiyardır. Poltney’in yanında çalışma işini Sarah’a papaz bulmuştur. Bayan Poltney’in yanında çalışarak sanki Sarah günahlarının cezasını çekmektedir. Bu günahların bilinçdışındaki suçluluğu sembolize ettiğini düşünüyorum. Bayan Poltney’in yanında kalırken, Sarah tekrar mutlu ailenin olduğu eve çağırılır. Ama Sarah bu teklifi reddeder.

Doktor, Bayan Poltney’in yanında yaşamanın ne kadar güç olduğunu bilir ve Sarah’ın o evden uzaklaşmasını ister. Hatta çok mutlu bir aile yaşantısı olan doktor arkadaşının yanında Sarah için bir iş bulur. Sarah’a bu mutlu ailenin yanında mürebbiye olarak çalışabileceğini söyler. Ama Sarah bunu da kabul etmez.

Romanda en çok ilgimi çeken bölümler doktorun Sarah hakkında yaptığı ruhsal yorumlar olmuştu.

Sarah kendisini sürekli mutsuz hisseder, konuşmaz, sebepsiz yere ağlar. Doktor onun melankoli hastalığına yakalandığını düşünür. “Mutsuzluk ona mutluluk veriyor.” “ İyileşebilirdi, ama iyileşmek istemiyor ki… İlaç almayı reddetmek gibi bir şey bu yaptığı” der.

Doktor, Sarah’ın Bayan Poltney’in evinden kendini, bilinçli bir şekilde kovdurttuğunu düşünmektedir. Bunun nedeni de kurban olarak seçtiği Charles’ın kendisine daha çok acıması ve daha çok ilgilenmesini sağlamaktır.
Nitekim doktorun bilinçli bir şekilde kovdurulduğunu Sarah da itiraf etmiştir. Bayan Poltney’in evinden kovulabilmek için kendisi için yasaklanan bir şeyi yapmıştır. Çayıra gitmiştir. Bayan Poltney onun çayıra gitmesini yasaklamıştı.

Doktor, Charles’ı Sarah’la ilişkiye girmemesi için uyarır. Doktora göre Sarah kendisini zavallı göstererek, karşısındakinin kendisine acımasına neden olmaktadır. Hatta karşısındaki kişiyi kurban durumuna düşürebileceğini söyler.

Roman bu yorumu hatırlatacak şekilde bitmiştir. Charles aylar boyunca Sarah’ı arar. Kafasında canlandırdığı bir Sarah vardır. Sarah’ın yoksul koşullarda yaşadığını, hayatından memnun olmadığını düşünmektedir. Bu düşünce Charles’ı üzer.

Romanın sonunda Sarah’la karşılaştığında onun yoksul olmadığını, oldukça güzel koşullarda yaşadığını görür.
Sarah, Charles’ın evlenme teklifini reddeder. Charles aslında kendisinin zavallı konumunda olduğunu fark eder.

Özlem Boğoçlu
Sosyal Hizmet Uzmanı



Romanın Özeti

Sarah yoksul bir ailenin kızıdır. Babası çok para kazanmak ve üst sınıfa yükselmek istemektedir. Bu arzusunu kızının okumasını sağlayarak gerçekleştirmeyi düşünmektedir.
Babası öldükten sonra Sarah, T.Ailesinin yanında mürebbiye olarak çalışmaya başlamıştır. T.Ailesi mutlu bir ailedir.
Papazın anlattığına göre; T.Ailesinin yanında çalıştığı günlerde bir Fransız gemisi fırtına sonucu karaya vurmuştur. Bay T. bir deniz subayıdır ve Fransız gemisi mürettebatlarından biri olan geminin teğmenini eve getirir. Teğmenin bacağı kırılmıştır. Özellikle Fransızca bildiği için teğmenle Sarah’ın ilgilenmesini ister. Sarah ve teğmen birbirlerinden hoşlanmışlardır.
Teğmen iyileşince memleketine dönmek için yola çıkar. Bir hafta boyunca limana gidip yola çıkacağı gemiyi bekler. Sarah da onun peşinden limana gider. Orada teğmen, Sarah’a memleketindeki işlerini yapıp döneceğini söyler. Döndüğünde Sarah’ı da memleketine götüreceğine dair söz verir. Bunun üzerine Sarah T.Ailesinin yanına dönmeyip Lyme’da kalır ve denize bakıp teğmenin geleceği gemiyi bekler.

Charles’ın ailesi zengindir. Kız kardeşi ve annesi Charles bir yaşındayken ölmüştür. Bu ölümlerden sonra babası teselliyi kumarda ve barlarda bulmaya çalışmıştır. Çok sevdiği oğluna şefkat gösterememiş ama iyi bir eğitim almasını sağlamıştır.
Charles’ın babası ellili yaşlarda ölmüştür. Charles’ın hiç evlenmemiş bir amcası vardır. Amcası Charles’ın evlenmesini istemektedir.

Charles’ın nişanlısı Ernestina, ailede tek çocuktur. Ailesinin bunaltıcı ilgisine katlanarak büyümüş, en ufak öksürüğü bile doktorları başına toplamaya yetmiştir. Her yıl kışın ardından ve güç toplaması için annesinin Lyme’daki kız kardeşine (Tranter Teyze) gönderilmektedir. (Olayların büyük bir bölümü bu kasabada geçmektedir)

Sarah Lyme Kasabası’nda papazın sayesinde iş bulmuştur. Çok huysuz ve titiz, yanında çalışanlara eziyet eden Bayan Poltney’in yanına yerleşir.

Dr. Grogan Sarah’a mutlu bir ailenin yanında, iyi koşullarda yaşayabileceği bir iş bulur. Ama Sarah bu işi kabul etmez.

Bayan Poltney Sarah’a bir dizi kısıtlamalar getirir.
Sarah yasak olmasına rağmen her gün Ware Commons’da uçurumun kenarındaki çayıra gidip uyumaktadır.
Charles’la yalnız olarak karşılaşmaları da bu çayırda olmuştur. Sarah Charles’a öyküsünü anlatmış ve papazın anlattığından farklı olarak teğmenle cinsel birliktelik yaşadığını söylemiştir. Sarah Lyme’de teğmenin gelmesini beklememektedir. Çünkü teğmenin dönmeyeceğinden emindir. Daha da önemlisi teğmeni sevmemektedir.
Charles, Bayan Tranter aracılığıyla Sarah’a yardım edebileceğini söyler.
Sarah, Bayan Poltney tarafından evden kovulur.
Dr. Grogan Sarah’ı bulmaya çalışır. Çünkü Sarah’ın melankoli hastalığı sebebiyle tımarhaneye yatması gerektiğini düşünür. Charles buna engel olur.

Charles Sarah’ı son bir kez görüp para vermek için çayıra Sarah’ın yanına gitmiştir. Charles ve Sarah birbirlerine sarıldıkları sırada onları Charles’in hizmetkârı Sam ve Tranter Teyze’nin yanında çalışan hizmetçi Mary görmüştür.

Charles’ın amcası evlenme kararını açıklar. Bu karar Charles tarafından şaşkınlıkla, Ernestina tarafından da öfkeyle karşılanmıştır. Amcasının çocuğu olduğu taktirde amcasının serveti Charles’a kalmayacaktır.
Ernestina’nın servetinin Charles’ınkinden daha çok olması ve durumu öğrendikten sonra Ernestina’nın tekstilci olan babasının teklifi Charles’ın hoşuna gitmemektedir. Ernestina’nın babası Charles’a (eğer isterse) kendisi öldükten sonra işin başına geçmesini önerir.

Charles’ın amcası 60’lı yaşlara kadar evlenmemiştir. Charles’ın evlenmek üzere olduğu sırada birdenbire evlenme kararı alır. Bunun hemen ardından da Charles evlenmekten vazgeçer.

Sarah Charles’a kaldığı yeri bildiren bir not gönderir. Charles oraya gitmemek için direnmesine rağmen Sarah’ın kaldığı hana gider. Sarah’la cinsel ilişkiye girer ve Sarah’ın teğmenle birlikte olmadığını anlar. Çünkü Sarah söylediğinin aksine bakiredir.

Charles bir karar vermek zorunda hisseder. Ya Ernestina ile evlenerek onurunu zedelenmekten kurtaracaktır ya da Sarah ile evlenecektir.
Charles kararını Sarah’tan yana verir. Sarah’a Ernestina’dan ayrılıp kendisiyle evleneceğini bildiren bir mektup yazar. Mektubu Sam’le gönderir. Sam mektubu vermemiştir. Charles Ernestina’dan ayrılıp Sarah’ın kaldığı hana gider. Handa Sarah’a hiç mektup gelmediğini ve handan ayrıldığını öğrenir.

Charles dedektifler tutup aylarca Sarah’ı arar. Aylar sonra Sarah’ın kaldığı yeri bildiren bir not alır.
Sarah ünlü bir ressamın evinde kalmakta ve model olarak çalışmaktadır. Üzerinde çok güzel bir elbise vardır. Charles’a kendisiyle evlenmek isteyen bir kişiye verdiği cevap gibi Charles’la da evlenmek istemediğini söyler.
Yalnızlığa alıştığını ve özgür olmak istediğini söyler.
Sarah Charles’a bir kız çocuğu gösterir. Bu çocuk Charles’ın çocuğudur.
Sarah Charles’a evlenmek istemediğini tekrar söyler. Charles şaşkın, üzgün ve öfkeli bir şekilde oradan ayrılır.

Hiç yorum yok: