24 Kasım 2007 Cumartesi

Hayalet ve insan oğlu hayal-et-tiğince yaşar

Psikiyatri ve Hayat-ANASAYFA


Hayalet ve insan oğlu hayal-et-tiğince yaşar …
“ABD'li bir kadının, çocuğunun korkusunu atması için internetteki müzayede sitesi e-bay'de satışa çıkardığı, babasına ait hayalet 65 bin dolara (91 milyar lira) alıcı buldu.” Bu hanımın “babası bir süre önce ölmüş, altı yaşındaki oğlu dedesinin hayaleti evde diye evde yalnız dolaşamaz olmuştu. Kadın bunun üzerine 'hayalet'i e-bay sitesinde satışa çıkardı”.. “alıcıya somut bir şey olarak babasının bastonunu vereceğini ilan etmişti.” “Hayaletli bastonun sahibi, e-bay'den daha önce de 28 bin dolar ödeyerek Meryem Ana'nın yüzüne benzeyen peynirli sandviçi alan Goldenplace.com sitesi oldu.” Hayaletin fiyatına çok şaşıran bu hanım, parayı oğlunun eğitimi ve hasta annesinin tedavisine harcayacağını söyledi.
9 Aralık 2004/Radikal Gazetesinden alıntı
Bu tür hayalet olaylarında, hayalet tarafından rahatsız edilen insanlar, merhum şahıs ölmeden önce, hayatta iken, onunla çatışmalı bir ilişkisi olan kişiler oluyor. Örneğin, kızlara eğitim veren bir okulun müdiresi öldükten sonra kızlar onun hayaletini okulun her yanında görmeye başlıyorlar. Bu müdire kızlara verdiği cezalarla ünlenmiş biri. Daha sonra bu hanımın hayaleti kuşaklar boyunca görülmüş. Bu haberde satışa çıkarılan nesnenin baston olması da ilginç. Burada annenin oğluna kendi Oedipus kompleksini projekte ettiğini düşünüyorum.

Suç,ceza ve ABD
20. Yüzyılın başında ABD de yoksul bir işçinin iki çocuğu yoksullar evine verilir. Adama da çocuklarına iyi bakmadığı için devlet kısa süreli hapis cezası verir. Adam hapisten çıktıktan sonra iki çocuğunu da boğarak öldürür. Çocukları birbirine bağlayarak bir göle atar. Bu olaydaki sembolik dil bana ilginç gelmişti. Devletin babayı sembolize ettiğini varsayarsak, sembolik baba ile işçinin çatışması çocukların ölümünü tetiklemiş. Gölün de genellikle sembolik anneyi temsil ettiğini düşünürsek, baba çocukları anneye geri göndermiş. Adam çocukları birbirine bağlamış ve bir salın üzerine koymuş. Türkçe de “sal” ın tabut anlamında kullanıldığını salhane nin de mezbaha anlamında kullanıldığını hatırlayalım. Adamın eylemi bir çok bakımdan ilkel toplumlardaki kurban törenlerini de hatırlatıyor. Çocukların bağlanması onların artık bağlı oldukları için kimseye zarar vermemesi anlamına gelebilir.

“Cezaevi nüfusunun toplam nüfusa oranı açısından ABD, 180 ülke arasında ilk sırada yer alıyor. ABD'de her 100 bin kişiden 686'sı yani 2 milyon kişi cezaevinde bulunuyor. Bu oranda, AB ülkelerinin de altında kalan Türkiye'de ise her 100 bin kişiden 93'ü hapiste. “
“Cezaevi nüfusu oranı, AB ortalamasında 100 binde 105 düzeyinde.”
30 Haziran 2005 Perşembe/Radikal Gazetesinden alıntı
ABD de ki mahkum sayısını bu kadar arttıran etkenler nelerdir? Micheal Moor un Kanada ABD kıyaslamasını hatırlarsanız, iki ülke arasında silah kullanımı bakımından ciddi bir fark olduğunu söylüyordu.
Demek ki Kanada, Avrupa ve Türkiye ceza rakamları birbirine yakın. ABD de ise anlamlı bir şekilde yüksek.
Amerika da bireylerin kendilerini algılayışları, hukukun bireyi algılayışı bizim dünyamız içinden bakınca kolayca anlaşılmıyor.Örneğin bir kayıp olayında çevre sakinleri organize bir şekilde hareket edip kayıp kişinin kendisini veya cesedi arıyorlar. İlanlar basıyorlar.
Dr.Kubilay Boğoçlu
Psikiyatri Uzmanı
Psikiyatri ve Hayat-ANASAYFA

Hiç yorum yok: